ALEVİ ÖRGÜTLERİNDEN DEMOKRASİ İÇİN BLOK OLUŞTURALIM ÇAĞRISI

Alevi örgütlerinden Cumhuriyetin kurumlarının boşaltılmasına karşı tepki

ALEVİ ÖRGÜTLERİNDEN  DEMOKRASİ İÇİN BLOK OLUŞTURALIM ÇAĞRISI

ALEVİ ÖRGÜTLERİ, SORUNLARININ GÖRMEZDEN GELİNDİĞİNİ SÖYLEDİ

Demokrasi bloku oluşturalım

Alevilerin, zorunlu din kültür ve ahlak bilgisi dersi ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması yönünde yaptığı kitlesel eylemlerin hükümet tarafından muhatap alınmayarak gündeminin türbana kilitlenmesi, Alevi örgütlerinin tepkisini çekti. Hükümetin üniversitelerde türbanı serbest bırakmaya yönelik girişiminin ikiyüzlülük olduğunu ifade eden Alevi Araştırmaları Merkezi Başkanı avukat Ali Yıldırım, AİHM ve idare mahkemesinin din dersinin zorunlu olarak okutulamayacağı yönündeki kararı yok sayılırken türbanın siyasi bir simge olduğu yönündeki karar yok sayılıyor, yasalarda zorlama yapılıyor. Ama nedense inanç özgürlüğü noktasında Alevilerin telepleri yok sayılıyordedi. Laiklikten, özgürlükten ve demokrasiden yana olan tüm kurumların AKP’nin din eksenli politikalarına karşı birlikte hareket etmek zorunda olduğunu kaydeden Yıldırım, Türbanla birlikte üniversitede çıkan kavga kaygı vericidir. Hükümet korku imparatorluğunu hızla sürdürüyor. Yetmez ama ‘evet’ diyerek liberal bir çigide duranlar bu duruşunu ne kadar anlamsız olduğunu HSYK seçimlerinde gördük. Cumhuriyetin kurumlarını teker teker ele geçirip içi boşaltılıyor. İran örneğini yaşamadan, demokrasi bloku oluşturulmalı. AKPnin Türkiyenin üzerine geçirmek istediği kara gömlek bir an önce parçalanmalıdiye konuştu. Yıldırım, Türkiye’nin tam laiklikten bahsedebilmesi için devletin dini kurumlardan elini çekmesini geriktiğini söyledi.

ABF Genel Başkanı Ali Balkız ise yaşanan gelişmeleri Ülke türbana dolandıdiye değerlendirerek AKP kendi gündemini, ajandasındaki programını hızla uyguluyor. Muhalefet partileri de hızla bu oyunun içine giriyor. AKPnin din eksenli uygulamalarına baktığınız zaman karşınıza 5 ilde uygulamaya konulan mahalle imamlığı, din dersine cami imamlarını sokma, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası gibi uygulamaları görürsünüz. Bunun bir adım ötesi ise kimler namaz kılıyor, oruç tutuyor noktasına kadar gidecek ve İrandaki gibi din polisi uygulaması ile karşılaşacağız. Yaşananları ciddi ve kaygı verici bir biçimde yaşıyoruzdedi.

Sinan Işık isimli Alevi yurttaşın nüfus cüzdanındaki din hanesinin kaldırılması yönünde AİHM’ye yaptığ müracattan din ibaresinin yer almasının insan hakları ihlali olduğuyönünde karar çıktığını anımsatan Balkız, Bu karar ve yine zorunlu olarak din dersinin okutulamayacağı yönündeki karar da uygulanmıyor. Başbakandan en kısa sürede randevu alıp bu kararları hatırlatacağız. Bir adım atılmaz ise Türkiyeyi Avrupa Konseyi Bakanlar Kuruluna şikâyet edeceğizdiye konuştu.

Cumhuriyet

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56