Çetin Doğan, cezaevi önünde yaptığı sert açıklamada “ Esas vatan hainleri bu davaları öne sürerek gerçek tehlikeleri komşularımızın eline verdiler” dedi.
Doğan, “Bu dava bitmeyecek. Ben darbeci değilim, ben Mustafa Kemal’in askeriyim demiştim. Ben devrimciyim. 5 yaş günümü parmaklıklar ardında geçirdim. ‘Adalet yerini buldu’ deyip neşe içerisinde mutlu olduğumu söylemem zor. Burada şehitler verdik. Bunların hüznü içimize işledi. Bir süre önce Dışişleri Bakanlığı’nda geyik muhabbetiyle bir takım görüşmeler yayınlandı. Esas vatan hainleri bu davaları öne sürerek gerçek tehlikeleri komşularımızın eline verdiler.Milli güvenliğimiz onarılmaz yaralar aldı” ifadelerini kullandı.
Doğan, Silivri Cezaevi önünde kurulan nöbet çadırlarının sorumlusu Hıdır Hokka’ya da teşekkür etti ve “Onların seslerini, türkülerini rüzgarın desteğiyle dinledik” dedi.
Cezaevinden çıkan Gazetemiz Yazarı emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ise özgürlüğe “merhaba” demediğini, Türkiye özgürleşinceye kadar da bunu söyleyemeyeceğini ifade etti. Bedeninin hapsedildiğini ancak beyni ve düşüncelerinin özgür olduğunu anlatan Yavuz, hapiste 3 buçuk yıl kalmasına rağmen dimdik ayakta olduğunu dile getirdi. Yavuz, “Toplumun yaşadığı acıları içselleştirme imkanını buldum burada” ifadesini kullandı.
‘MÜCADELEYİ ZAFERE TAŞIYACAĞIZ’
Silivri’den son tahliye olan emekli Albay Dursun Çiçek ise şöyle konuştu: “Adalet çadırı adaletin sesinin bize ulaştığı öncü nokta ve mücadelenin kalesidir. Bundan sonra bu mücadeleyi hep birlikte zafere taşıyacağız. Bize bu kumpası kuranları adalet önünde yargılayacağız. Siyasetin, medyanın, hukukun bu çamura ne kadar bulaştığını da kendi itiraflarıyla açıklayacaklar. Başbakan’ın ofisine dinleme cihazı koyacak kadar pervasız olan çete bize kumpas kurdu.”
MUSTAFA ÖNSEL: ‘KUMPASI KURANLAR VATAN HAİNİDİR’
Balyoz Davası kapsamında tahliye edilen isimlerden olan Kurmay Albay Mustafa Önsel, Ergenekon, Balyoz gibi davalarla TSK’nın hedef alındığı, kumpası kuranların mutlaka hesap vereceğini söyledi.
Ankara Mamak’ta bulunan Askeri Cezaevi’nde yakınları olanlar cezaevi önünde Türk bayraklarıyla toplandı. Bekleyişin ardından cezaevi yetkilileri tarafından içeri alınan aileler, tutuklu bulunan akrabalarını alarak dışarı çıktı. Konvoy halinde çıkan komutanlar kornalarla ve sevinç gözyaşları ile cezaevinden çıkış yaptı. Komutanların üzerlerinde Mamak Cezaevi’nde düşerek beyin kanaması geçiren ve ardından da yaşamını yitiren Murat Özenalp’in fotoğraflarının bulunduğu tişörtler vardı.
Kurmay Albay Mustafa Önsel, Mamak Askeri Cezaevi’nden tahliyesinin ardından, kumpas şehidi Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in ailesini ziyaret etti. Önsel ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Murat kardeşimizle hem Hasdal’da hem Mamak’ta birlikteydik. Bütün bu davalarda başta Ali Tatar olmak üzere birçok arkadaşımız maalesef bugünleri göremedi. Murat Özenalp’te bunlardan birisiydi. Özgürlüğümü tam anlamıyla yaşadığımı söyleyemem. Evime uğramadan önce annemin elini daha sonra da Samiye annenin elini öptüm. Murat burada olmalıydı. Son yazdığım, ‘Casusluk Kumpası’ diye bir kitabım vardı. Kitabı bitirdim Murat yanıma geldi. Kitaba bir bakayım dedi. Kitabı ona verdim, Murat düzeltti. Kitabı yayınevine verdim, Murat bunu göremedi. Daha sonra ben de kitapta Murat’ı anlattığım bir bölüm yazdım” dedi.
‘KUMPASÇILARLA MÜCADELE EDECEĞİZ’
Şahsi olarak kimseye kin ve husumet beslemediklerini kaydeden Önsel, “Bizim şahsımızı hedef almadılar. Şahsımız üzerinden TSK’yı hedef aldılar. TSK üzerinden Türk milletini hedef aldılar. Bütün bu davaların amacı buydu. Bize bu kumpası yapanların amacı Türk milletini bölmektir. Biz onlarla mücadeleye devam edeceğiz. Bu kumpasları kuranlar bizi vicdansızca, ahlaksızca, çete vari tavırlarla yargılayanlar bunun hesabını verecekler. Yaptıkları vatana ihanettir. İnsanlık suçu işlemişlerdir. Onlar cezalarını çektikten sonra bu davalar kapanacaktır” diye konuştu.
MURAT ALBAY VE ALİ TATAR’IN RUHLARI ARTIK ÖZGÜR
Balyoz davasının tek tutuklu kadın komutanı Albay Berna Dönmez, Bakırköy Cezaevi’nden tahliye edildi. Dönmez’i cezaevi çıkışında çok sayıda yurttaş karşıladı. Heyecanlı bir şekilde Dönmez’in Cezaevi kapısından çıkmasını bekleyen yurttaşlar zaman zaman ağlayarak uzun bir bekleyiş sürdürdü. Bekleyişin ardından açılan Cezaevi kapısında Berna Dönmez’in çıktığını gören vatandaşlar gözyaşları içerisinde Dönmez’e sarıldı.
‘HİÇBİR SUÇ İŞLEMEDİM’
Özgürlüğüne kavuşan Dönmez ise duygularını şöyle anlattı: “Çok zor bir süreç yaşadık. Bunun biteceğini biliyordum. Ülkemizde bir gün adaletin tecelli edeceğini biliyordum. Bizlere bu haksızları yapanların da adaletin önünde bizlere yaptıkları gibi adil yargılanmalarını diliyorum. Çünkü biz bu uğurda şehitler verdik. Ben Murat albayımında, Yarbay Ali Tatar’ında çocuklarına, eşlerine kavuşmasını çok isterdim. Ama olmadı. Onlarında artık ruhunun özgür olduğuna inanıyorum” dedi.
‘CEZAEVİNE TEK TEK GİRDİK, MİLYONLAR OLUP ÇIKTIK’
Maltepe Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan albaylar, üniformalarıyla cezaevinden çıtkı. Albaylar İsmet Çınkı, Erdinç Altıner, Fahri Yavuz Uras, Ender Kahya ve Cem Okyay’ı çıkışta İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve çok sayıda yurtsever karşıladı. Albaylar adına konuşan İsmet Çınkı “Cezaevine girdiğimiz gibi başımız dik, alnımız ak” dedi. “Türk subayı olduğumuzu unutmadık. Mustafa Kemal’in askeri olduğumuzu unutmadık” diyen Çınkı, “Bizi attıkları zindanlar Harbiyelinin miracı olmuştur. Tek tek girdik milyonlarla çıktık. Çınkı üniformalı çıkmalarının sebebini ise şöyle açıkladı: “Maltepe’de görevimiz bitti. Üniforma ile çıkmamızın sebebi, bu üniformalara leke sürülmemesidir. Bu bayrak inmez vatan bölünmez, bu bayrağı indirtmeyeceğiz vatanı böldürtmüyeceğiz.”
Doğu Perinçek de tahliye sevincini Aydınlık’a aktardı: “Geleceğe güvenli umutla bakıyoruz. Küresel merkezlerin Türk milletinin üzerine uyguladığı planlar çökmüştür.”
ENGİN ALAN: ALÇAKLAR HAK ETTİĞİ CEZAYI ALACAK
Sincan Cezaevinden tahliye edilen emekli komutanları, aileleri ve yakınları sevinçle karşıladı.
MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan da dün akşam saatlerinde Sincan Cezaevi’nden tahliye edilenler arasındaydı. MHP Milletvekili emekli Korgeneral Alan, cezaevinin önünde yaptığı konuşmada, “Bugüne kadar olan hiçbir şey yok sayılamaz. Eğer yok sayar isek hayatlarını, sağlıklarını kaybeden arkadaşlarımıza ihanet olur” dedi.
“Biz içerdeyken hiçbir şekilde cevap verme imkanımız yokken, başta televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında bir anamıza küfretmeyen utanmazlar dahil herkese sıfatı, mevki, makamı ne olursa olsun söyleyecek sözümüz vardır. Vakti zamanı gelince bu sözlerin neler olacağını siz de göreceksiniz” diyen Alan, özel yetkili mahkemelerin yaptıkları hukuksuzluk sonunda yerlerde sürünen Türk yargısının itibarını evvela yargı erkinin kullandığını, Türk milletine iade ettiğini söyleyerek, şunları ifade etti: “Bugüne kadar olan hiçbir şey yok sayılamaz. Eğer yok sayar isek hayatlarını, sağlıklarını kaybeden arkadaşlarımıza ihanet olur. Bu alçaklığı yapan, planlayan, destekleyen ne kadar namussuz varsa bunlar bu ülkenin vicdanlı, onurlu, adil yargıçların önüne oturup hak ettikleri cezayı alana kadar bu mücadele sürecek. Hiç kimse bugüne kadar olanların yanına kar kalacağını düşünmesin.”
IRZ, NAMUS, ŞEREF, HAYSİYET...
Tahliye edilenlerden emekli Tümgeneral Behzat Balta, cezaevinden çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 44 aydır haksız ve hukuksuz yere içeride olduğunu belirtti. Balta, “Allah, din, iman, mezhep, Kur’an, ırz, namus, şeref, haysiyet, insanlık sevgisi gibi kavramlardan en az birisinin kendisi için bir anlam ifade ettiği vatandaşlara demek istiyorum ki biz haksız ve hukuksuz yere içerideydik. Kimse ‘Kurunun yanında yaş da vardı, tatbikat yapılıyordu, bizi aldatamazlar, Balyoz Planı yoktur gibi bir şey bize söyletemezler’ gibi iftiralarına, hiç olmazsa bugün devam etmesin. Bu millet yakınında cereyan eden olaylara bakıp bir ordunun ne anlam ifade ettiğini takdir edecektir” diye konuştu.
KOMUTANLARDAN İP’YE: ‘SİZ OLMASAYDINIZ BAŞARAMAZDIK’
Balyoz davası sanığı muvazzaf askerlerin tahliye olduğu bir diğer cezaevi ise Hadımköy’dü. Cezaevinden çıkan muvazzaf askerler, kendilerini bekleyen yakınları ve İşçi Partililer tarafından karşılandı. Gazetecilere açıklama yapan Tümgeneral Gürbüz Kaya, bugünün Türk demokrasisi için önemli bir gün olduğunu belirterek, “Bizler, 3-4 yıl önce bir çete tarafından sahte belgelerle oyuna getirildiğimizi, herkese söyledik” dedi.
Cezaevi çıkışında oğlu Çınar’ı kucağına alan Kurmay Albay Şenol “Bize bu kumpası kuranlardan bunun hesabı sorulmadan, bu dava bitmeyecek. ” dedi. Hadımköy’den Koramiral Deniz Cora ile muvazzaf askerler Tayfun Duman, Mehmet Örgen, Hüseyin Dilaver, Kadri Sonay Akpolat’ın da aralarında bulunduğu 24 kişi tahliye edildi.
Komutanların, İşçi Partisi İl Başkanı Osman Bilge Kuruca’ya “İşçi Partisi çok büyük işler yaptı. Siz olmasaydınız başaramazdık” demesi dikkat çekti.
KIŞLADAN HASDAL’A, HASDAL’DAN ÖZGÜRLÜĞE
Hasdal Askeri Cezaevi’nde hükümlü bulunan 40 komutanın yakınları dün öğle saatlerinde özgürlüğüne kavuşacak yurtseverleri almak için cezaevine akın etti. Cezaevine Türk bayraklarıyla gelen yakınlar ve yurttaşlar sevinç çığlıkları attı. Komutanları karşılamak için İP üyeleri ve TGB de hazır bulundu. Cezaevi önünde davullu zurnalı kutlama yapıldı, halaylar çekildi. Hasdal’da yıllardır esir edilen oğlunu, eşini, babasını karşılamaya gelen ailelerin uzun süren bekleyişi sonunda yurtsever Türk Ordusu mensupları özgürlüğe ilk adımlarını attı. Aileleriyle hasret gideren komutanlar, cezaevi önünde açıklamalarda bulundu.
‘BALYOZU KALDIRANLAR KAFALARINA YEDİ’
Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, “Bize balyozu kaldıranlar balyozu kafalarına yediler” derken tahliye olan diğer komutanların açıklamarı ise şöyleydi:
Barbaros Büyüksağnak: Sevinecek bir şey yok. Bunların hesabı sorulacak. Murat Özenalp’i kaybettik ona üzülüyorum. Kaybolan 3 buçuk yıl var.
Özgür Ecevit Taşçı: Kabuğumuza çekilmeyeceğiz. Hesap sorulana kadar mücadele edeceğiz. Özellikle Fethullah Gülen’le hukuk önünde hesaplaşacağız.
Ayhan Gedik: Bu kumpası kuranları ortaya çıkaracağız. İnsanların canını aldılar. Gerçek ortaya çıkacak. TSK’ya yapılan haksızlıkların hesabı verilecek.
Kemalettin Yakar: Biz bir kişiyi içeride bıuraktık. Murat Albay artık yok. Murat Albay’ı geri kim getirecek. Sevinemiyoruz.
ŞİRİNYER’DE ZEYBEKLİ KUTLAMA
Şirinyer Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan 10 askerden ilk olarak kamuoyunun ‘Zeybekçi Paşa’ diye tanıdığı emekli Temgeneral Atilla Özler, tahliye oldu. Özler, arkadaşları için Şirinyer Cezaevi önüne gelirken burada zeybek oynadı. Özler burada yaptığı açıklamada “Bu kumpası bize kurdular. Hayatını kaybeden arkadaşlarımız oldu. Bu kumpası kuranların cezalandırılması için, ortaya çıkartılması için çalışmalıyız” dedi.
Görevde olduğu sırada yabancı subayların da bulunduğu bir baloda oynağı zeybekle tanınan Atila Özler, Askeri Cezaevi önünde toplananların isteği üzerine davul zurna eşliğinde zeybek oynadı.
Mahkeme kararını öğrenen tutukluların yakınlarının yanı sıra vatandaşlar ve İP üyeleri ellerindeki Türk bayraklarını sallayıp Harbiye Marşı’nı okudu.
İÇERİDE KALANLAR
Öte yandan İstanbul Askeri Casusluk davasından hükümleri kesinleştiği için Tuğamiraller Şafak Yürekli ve Fahri Can Yıldırım ile Emekli Yarbay Seyfettin Alevcan cezaevinden çıkamayacak.
Kaynak: Aydınlık
