Grup Yorum konseri de delil
6 Haziran 2011’den bu yana tutuklu bulunan Ayça Kılınç, Erkin Kocaman ve Kubilay Uçucu yarın Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkıyor. Öğrenciler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde pankart taşımak, Grup Yorum konserinde stant açıp bilet satmak, afiş asmak, böylece terör örgütü propagandası yapmakla suçlanıyor.
Üç çocuğu neden yapalım?
Ayça Kılınç’ın annesi Fadime Kılınç, kızına Şeker Bayramı’ndan bu yana sarılamadığını belirterek, “Sayın Başbakan ‘üç çocuk yapın’ diyor. Üç çocuğu niçin yapacağız, hapishaneler boş kalmasın diye mi? Çocuklarım için canımı bile veririm ama bunları yaşayacaklarını bilsem doğurmazdım” dedi.
Tıp öğrencisi Ayça Kılınç’ın annesi Fadime Kılınç, açık görüş cezası nedeniyle kızına Şeker Bayramı’ndan bu yana sarılamadığını belirterek, “Sayın Başbakan ‘üç çocuk yapın’ diyor. Üç çocuğu niçin yapacağız, hapisaneler boş kalmasın diye mi? Çocuklarım için canımı bile veririm ama bunları yaşayacaklarını bilsem doğurmazdım” dedi.
Ayça Kılınç (24), Erkin Kocaman (25) ve Kubilay Uçucu (25), Türkiye’de cezaevlerinde olan yaklaşık 500 öğrenciden isimlerini bildiğimiz sadece birkaçı. Suçları, cezaevlerinde ölüm orucu nedeniyle hayatını kaybedenlerin resimlerinin yer aldığı afişleri taşımak. Dava dosyasında yer alan delillerin arasında Ayça Kılınç ve arkadaşlarının 17 Nisan 2011’de İstanbul’da yapılan Grup Yorum konseri için stant açıp, bilet dağıtımı yapmaları, buna ilişkin afiş asmak, ayrıca “Gazi, 16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarına” ilişkin yürüyüşlere katılmak da bulunuyor. Hatta 58 yaşındaki Hatice Harman, ölüm orucunda yaşamını yitiren kızı Feride’nin fotoğrafını taşıdığı için bu davada tutuksuz yargılanıyor. 4 ismin yargılandığı davanın 6. duruşması, yarın Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Özel yetkili savcı, 4 ismin terör örgütü propagandası yapmaktan 5 yıla kadar hapsini istiyor.
"Çocuğum bunları hak etmedi"
Tutuklu öğrencilerden Ayça Kılınç’ın annesi Fadime Kılınç, çocuğunun eğitim hakkının engellendiğini belirterek şunları söyledi: “Bu hâkim ve savcılar, ellerini vicdanlarına koysunlar, çocuklarımızın gelecekleriyle oynamasınlar. Çocuğum bunları hak etmedi. Yasadışı etkinliğe katıldığına ilişkin hiçbir kanıt yok. Çocuğum şu an okul sırasında olması gerekirken dört duvar arasında.”
"Demokrasi varsa demokratik tepki de olması gerekir"
Baba Yusuf Kılınç da, ailece mağdur olduklarını belirterek, “Çocuğum demokratik haklarını kullanmıştır. Türkiye’de demokrasi varsa, demokratik tepki de olması gerekir” dedi.
Cumhuriyet