CHP’nin 200 sayfalık “yaşanacak bir Türkiye” sloganıyla açıkladığı Seçim Bildirgesi 2015 kitapçığında, özgürlük, hukuk devleti ve demokrasiye vurgu yapıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir seçim beyannamesinin ötesinde, bir vizyon belgesini milletin önüne koyduklarını ifade ederek, “Yaşanacak bir Türkiye’yi kurmak için 4 ayaklı bir strateji izleyeceğiz” dedi.
Toplantı, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit ile hayatını kaybeden parti üyeleri ve iş kazalarında ölenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması, ardından da İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Toplantıya, CHP liderinin eşi Selvi Kılıçdaroğlu da katıldı.
CHP lideri konuşmasında, seçim stratejisini 4 ana başlık altında açıkladı. Kılıçdaroğlu, seçmenden 4 yıl yetki isterken, ilk 100 gün ve 1 yıllık hedeflerini sıraladı. Kılçdaroğlu’nun 1 saat 15 dakika süren konuşması işaret diline de çevrildi.
“GELİN HEP BERABER YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPALIM"
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, “Yaşanacak bir Türkiye ümidiyle, beklentisiyle, gerçekleştirme azmiyle hepinizi yürekten selamlıyorum. Hiçbir ayrım yapmıyorum; öğrenci, öğretmen, işçi, işveren sizlere sesleniyorum, memur, çiftçi, esnaf, emekli ev kadını sizlere sesleniyorum, işsiz, yoksul, merdiven altı atölyelerde kayıt dışı çalışan işçi kardeşlerim sizlere sesleniyorum. Köylü, kentli, Karadenizli, Akdenizli, Egeli, Anadolulu, Trakyalı, hepinize sesleniyorum, hepinizi yürekten selamlıyorum. Genç yaşlı demeden bütün milletime sesleniyorum" diyerek konuşmasına başladı. CHP Genel Başkanı, "Sanat, kültür dünyasına sesleniyorum, hukuk sistemine, hukuk alemine sesleniyorum. Avukatına, savcısına, hakimine sesleniyorum. Gelin hep beraber yeni bir başlangıç yapalım, gelin hep beraber yaşanacak bir Türkiye’yi yeniden inşa edelim”ifadelerini kullandı.
“MİLLETİN DİNLE, İMANLA ARASINI AÇTILAR”
AK Parti iktidarında yaşananlara değinen Kılıçdaroğlu, “13 yıl önce, ‘biz yoksullukla mücadele edeceğiz’ dediler. 13 yıl önce, ‘biz yasaklarla mücadele edeceğiz’ dediler. Şimdi 13. yılın sonundaki tabloyu arz ediyorum, 6 milyon 200 bin işsiz. 17 milyon yoksul, maaşı bin liranın altında olan 8 milyon emekli, pirim borcu olduğu için hastaneye kabul edilmeyen esnaf kardeşim, sosyal güvenlikten yoksun yüzbinlerce işçim, açlık sınırına dayanmış 1 milyondan fazla insan" dedi. Kılıçdaroğlu, "Kızgın, öfkeli, kırgın genç bir grubumuz. Kölelikten hallice kalıplara sokulmak isteyen kadınlarımız. Yozlaştırılmış ahlak, namus ve şeref kavramları. Korkmuş, sinmiş bir medya. Kimliğini ve kişiliğini yitirmiş iş dünyası, esir alınmış bir hukuk sistemi. Sonuç bu. Bu tabloyu görüyorsak, bu tablo devletin resmi rakamlarına yansımışsa, bu tabloyu milletin vicdanına havale ediyorum” diye konuştu.
13 yılının sonunda sorgulanması gerekenleri anlatan Kılıçdaroğlu, “13. yılın sonunda ne oldu? 13 yılın sonunda milletin polisle arasını açtılar. Milletin hukukla arasını açtılar. Milletin basınla arasını açtılar, milletin sporla, sanatla, kültürle arasını açtılar. Milletin dinle, imanla arasını açtılar. Milletin devletle arasını açtılar. En önemlisi milletin milletle arasını açtılar. Bu tablo düşündürücü bir tablo” ifadelerini kullandı.
“BU TABLOYU YAKIP GEÇECEĞİZ”
AK Parti iktidarının komşularla “sıfır sorun” dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, milletin komşuları ile arasının açıldığını ve Türkiye’nin 1 komşunun dahi kalmadığına işaret etti.
Türkiye’nin orta gelir tuzağına yakalandığını belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye büyümesini sağlayamıyor, kalkınmasını sağlayamıyor. Gelir bölüşümünü adaletli sağlayamıyor. Orta gelir tuzağından Türkiye’yi kurtarmak zorundayız. Biz bu tabloyu mu istiyoruz, asla. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Barış içinde yaşamak istiyoruz, onurlu yaşamak işitiyoruz. Yaşanacak bir Türkiye istiyoruz. Çoluk çocuğumuzla, komşularımızla, mahallemizle, kentimizle Türkiye’mizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Tabloyu koyduk. Bu tabloda bir rakam bile yanlış değil. Bu tabloda her şey gerçek, karamsar bir tablo olduğunu biliyorum ama asla umutsuz değiliz. Bu tabloyu yakıp geçeceğiz. Yaşanacak bir Türkiye’yi el birliği ile kuracağız.
Bir seçim beyannamesinin ötesinde, bir vizyon belgesini milletin önüne koyacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Yaşanacak bir Türkiye’yi kurmak için 4 ayaklı bir strateji izleyeceğiz. 4 ayaklı bir strateji. Stratejimizin birinci ayağında katılımcı demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, devletin saydamlığı ve hesap verebilirliğini göreceksiniz. Birinci strateji ayağımız bu” ifadelerini kullandı.
“GÖMLEĞİN İLK DÜĞMESİNİ DOĞRU İLİKLEMEK ZORUNDAYIZ”
Türkiye’nin insani gelişmiş endeksinde 190 ülke arasında 69’uncu ülke olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, kendi hedeflerinin insani gelişmişlik endeksinde Türkiye’yi ilk 20’ye taşımak olduğunu belirtti. CHP Lideri, bunu yapabilecek kadroları, insan ve siyasal kültürleri olduğunu belirterek, “Bizim gibi insani gelişmişlik düzeyi düşük olan ülkelerde kişi başına gelir çok düşük. Gelişmemiş veya az gelişmiş ülke konumunda. Bir ülkede demokrasi yoksa, özgürlükler yoksa, cam ve mal güvencesi yoksa orada büyümeden kalkınmadan söz edemezsiniz. Türkiye orta gelir tuzağına bunun için yakalanmıştır. Türkiye orta teknoloji tuzağındadır şuanda. Bunları aşmak zorundayız. Nedene buradan başlıyoruz? Çünkü gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemek zorundayız. Doğru iliklersek aşağı doğru her şeyi sağlıklı kurabileceğiz” açıklamasında bulundu.
Siyaseti kirlilikten arındıracaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. 12 Eylül askeri darbesinin mirası olan ve demokrasimizde derin yaralar açan darbe yasalarını tümüyle oradan kaldıracağız. Bir garabet şey var, yüzde 10 seçim barajı. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Milletin iradesini TBMM’ye aynen yansıtacağız” şeklinde konuştu.
“HSYK’YI İKİYE BÖLECEĞİZ”
Milletin vekillerini liderlerin değil milletin kendisinin seçeceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Lider sultasına son vereceğiz. Türkiye’de lider sultası olmayacak artık. Yaklaşık 5 milyon yurttaşımız yurt dışında yaşıyor, bunlar oy kullanıyor. Ama kendi milletvekillerini seçemiyorlar. Siyasi partiler yasasını değiştireceğiz, yurtdışı seçim çevresi getireceğiz. Yurt dışındaki vatandaşlarımız da kendi milletvekillerini TBMM’ye gönderecek” dedi.
Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak adli kolluğu getireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Böylece soruşturmalarda siyasetin gölgesi kaldıracağız. Hakça sorgulamalar olacak. Gizli tanık uygulamasına kesinlikle son vereceğiz.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu ikiye ayıracağız. Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu olacak. HSYK’nın ayrı bütçeleri olacak. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanı müsteşarının Hakimler Yüksek Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu etkilemesini kesinlikle ortadan kaldıracağız. Avukatları ve savcıları, iddia makamı ile savunmayı aynı düzlemde karşılıklı oturtacağız. Hiçbirisi hakimin yanında olmayacak eşitleyeceğiz bunları” dedi.
“PARLAMENTER DENEYİMİMİZİ GÜÇLENDİREREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
Medyayı özgür kılacaklarını ve üzerindeki baskıları kaldıracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu,“Halkımızın haber alma ve ifade özgürlüğünü sağlayacağız. Medya özgürlüğünü sağlamayan bir anlayışın demokratik söylemlerinin içi tümüyle boştur. Bu nedenle söylüyorum, medyası özgür olmayan toplumun kendisi de özgür değildir” diye konuştu.
Hiç kimsenin siyasal düşüncesine asla müdahale etmeyeceklerini ve ettirmeyeceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, “CHP iktidarında kuvvetler ayrılığı ilkesini eksiksiz ve tam yürürlüğe koyacağız. Yürütme organı yani iktidar komu organı ve yargıyı baskı aracı olarak görmeyeceğiz. Denge unsularını demokrasini gerektirdiği ölçüde yerli yerine oturtacağız. 200 yıllık parlamenter deneyimimizi güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Deniyor ki, ‘parlamenter sistem çalışmıyor.’ Parlamenter sistemin aksaklıkları olabilir aksaklığı yaratan sistemin kendisi değil, sistemi engellemeye çalışanlardır. 200 yıllık deneyimimiz var. 200 yılık deneyimi ‘atın çöpe’ diyorlar. ‘Başka bir şey verelim’ diyorlar. Halkın iradesine özgürce düşünmesine, medyanın özgürlüğüne, kuvvetler ayrılığına, yasama organın iktidarın arka bahçesine dönüşmemesine siz eğer katkı verirseniz yurttaşlarım bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getirmeye namus sözü veriyorum. Demokrasisi gelişmiş bir Türkiye yaşanacak bir Türkiye’dir” diye konuştu.
“BU SORUN ÇÖZÜLMEK ZORUNDA OLAN BİR SORUNDUR”-
Türkiye’nin yaşadığı en temel sorunlardan birinin de Kürt sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
“Bu sorun konusunda demokrasi içinde soruna en sağlıklı çözümü üreten parti, mütevazi değilim, en yürekli parti, söylemlerinde en namuslu parti CHP’dir. Söyledim, yine söyleyeceğiz. Bu sorunu çözerse CH çözer. CHP dışında hiçbir irade bu sorunu çözemez. Sorunu çözmek için 4 koşulu milletin önüne koyduk. Bir ‘samimi ve dürüst olacaksın’ dedik. İki ‘gizli ve kişisel bir ajandan olmayacak’ dedik. Üç, ‘millete hesabını veremeyeceğin angajmanlara giremeyeceksin’ dedik. Dört, ‘TBMM’ye ve millete bilgi vereceksin’ dedik. Hiçbirisine uymadılar. Bu sorunun çözüm adresi TBMM’dir. Hiçbirisini dinlemediler. Ama bu sorun çözülmek zorunda olan bir sorundur. Bu sorunu çözecek olan, Doğu’da, Güneydoğu’da, Karadeniz’de, Ege’de, Trakya’da, İçanadolu’da olan bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, kanın akmadığı, herkesin barış türküleri söylediği, herkesin birbirini kucakladığı, yaşanacak bir Türkiye’yi biz inşa edeceğiz. Sizin yüzünüzden.”
“KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER ÜRETMELİYİZ”
Stratejilerin ikinci ayağını da anlatan Kılıçdaroğlu, “İkinci ayağı ülkemizin uluslararası alanda güçlü bir rekabet gücüne kavuşması gerek, uluslararası alanda yani ekonomik olarak, Türkiye’nin güçlenmesi gerekiyor. Yani orta teknoloji tuzağından kurtulması gerekiyor. Türkiye’nin orta gelir tuzağından kesinlikle kurtulması gerekiyor. Bunun için ne yapacağız? Rekabetçi bir ekonomi için üretken yatırımlara verimlilik artışına ve nitelikli istihdama ihtiyacımız var” dedi.
Türkiye’nin uluslararası arenada ciddi bir yarışmacı olması için üretmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Önce üreteceğiz sonra hakça bölüşeceğiz” ifadesini kullandı.
Uluslarasın alanda rekabetçi olmak için katma değeri yüksek ürün üretilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yani cebimizde taşıdığımız katma değeri yüksek ürün üretmek zorundasınız. Katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceğiz? Katma değeri yüksek ürün üretmek için Türkiye’yi bilgi toplumuna taşıyacaksınız. Bunun mücadelesini vereceğiz. Bunun da cevabı üniversiteleri bilgi üretim üssü haline getirirseniz, Türkiye’yi bilgi toplumuna taşırsınız” ifadelerini kullandı.
“YÖK’Ü KESİNLİKLE KALDIRACAĞIZ”
Bir ülkenin üniversitelerinin bilgi üretmemesi halinde o ülkenin orta gelir tuzağından kurulamayacağını anlatan Kılıçdaroğlu, “Türkiye bilgi toplumunu yakalamak ve onunun onurlu bir parçası olmak zorundadır. Bu treni kaçırırsanız Türkiye’yi geriletirsiniz. Peki üniversitelerin bilgi üretmesi için ne yapacağız? Bir 12 Eylül darbe ürünü olan YÖK’ü kesinlikle kaldıracağız. Üniversiteler üzerindeki vesayeti, baskıyı kaldıracağız. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı mekanlar yapacağız üniversiteleri. Bilgi üretecek üniversiteler, bilgi tarları olacak” diye konuştu.
Üniversite öğrencilerinin kendi üniversitelerinin kararlarında etkili olacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Koskoca hocalar, üniversite hocaları neden kendi üniversitelerinin rektörlerini kendisi seçmiyor niye cumhurbaşkanı atıyor? Bunu da kaldıracağım. Her üniversite kendi yöneticisini kendisi seçecek. Kendisi seçecek ki orada bilgi üretebilsin, diğer ülkelerin üniversiteleri ile yarışabilsin” şeklinde konuştu.
Her yıl en az 15 bin üniversite mezununu çeşitli branşlarda yurt dışına doktoraya göndereceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Eğitim sistemini ideolojik prangalardan kesinlikle kurtaracağız. Bir yılı okul öncesi olmak üzere zorunlu eğitimi 13 yıla çıkaracağız” diye konuştu.
“SEKTÖREL TEŞVİKE AĞIRLIK VERECEĞİZ”
İşsizlik sorunun çözümü için hiçbir adım atılmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “İş garantili eğitim başlatacağız. Bütün organize sanayi bölgelerinde, yatılı meslek liselerinde anneler ve babalar çocuklarının okuması için 5 kuruşluk masraf bile yapmayacak. Çocuklar orada okuyacak, sanayide stajını yapacak. Okuldan mezun olunca da işi hazır olacak. Böylelikle nitelikli ara eleman sorununu aşacağız. Kiminle aşacağız? CHP iktidarı ile aşacağız. Niçin aşacağız? Yaşanacak bir Türkiye için aşacağız. Teşvik sistemini de sil baştan yenileyeceğiz. Bölgesel teşvikten çok sektörel teşvike ağırlık vereceğiz” dedi.
Veri ve sigorta prim borcu olmayan KOBİ’lerin ödedikleri sigorta pirimi kadar 1 yıl süre ile sıfır faizli kredi alçaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Eğer katma değeri yüksek ürün üretiyorlarsa çok önemli bir teşvik getireceğiz. Bu teşvikin doğurduğu sonuçları söyleyeyim, Türkiye’de üretim artacak, istihdam artacak, kayıt dışı ekonomi, kayıt dışı istihdam azalacak. Çünkü karını ne kadar yüksek gösterirse sıfır faizli krediyi o kadar fazla alacak, niye gizlesin o zaman. Ne kadar çok eleman çalıştırırsa o kadar sıfır faizli kredi alacak” ifadelerini kullandı.
“BU KADAR CİDDİ, TUTARLI, İNANÇLI, ONURLU PROJELERLE…”
Projelerinin tamamının iyi düşünülmüş projeler olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Devleti bilen insanlar, dünyayı okuyan insanlar, Türkiye’yi yaşanan bir ülke haline getirmek isteyen insanlar bu projeleri ürettiler. İlk kez size söylüyorum, bir siyasal parti ilk kez seçimlere bu kadar ciddi, bu kadar tutarlı, bu kadar inançlı, bu kadar onurlu projelerle milletin önüne çıkıyor” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin iktidarında ilk 100 gün ve bir yıl hedeflerinin sıralayarak, “Sandığa gideceksiniz, çekinmeden, gurur duyarak, onur duyarak, korkmadan mührünüzü altı okun böğrüne basın. O mühür sizi çocuklarınızın ve torunlarınızın yaşanacak bir Türkiye’ye ‘merhaba’ mührüdür” dedi.
Stratejilerinin üçüncü ayağının “sosyal devleti güçlendirmek” olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sosyal devleti güçlendirirsek refahı paylaşmış, tabana yaymış oluruz” dedi.
Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, 13 yıldır Türkiye’de “vicdansız” bir büyüme modeli uyguladığını ifade ederek, “17 milyon yoksul vatandaşıma sesleniyorum, açlıkla mücadele eden milyonlara sesleniyorum; 13 vicdansız bir büyüme ekonomisi yaşadık. Birileri köşeyi döndü, birileri açlıktan öldü. 17 milyon yoksulun refah düzeyini yükselteceğiz, 17 milyon kişi ‘ben yoksul değilim’ diyecek, yaşanacak bir Türkiye’de” diye konuştu.
“BİRİLERİ KÖŞEYİ DÖNDÜ, BİRİLERİ DE BORÇ BATAĞINDA ÇIRPINIP DURUYOR”
Devletin resmi rakamlarına göre, Türkiye’de en zengin yüzde birin, toplam servetin yüzde 54’üne sahip olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Neden 17 milyon yoksulumuz var, yoksulluğu bitirmek istemediler, yönetmek istediler. Yaşam tarzlarını, inançlarını yoksulluklarını sömürdüler. 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak” dedi. Bu yoksul insanların bankalara 128 milyar dolar faiz ödediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Acaba bu varsıllar, bu köşeyi dönenler, bu rantçılar bu faizi ödediler mi? Asla ödemediler. Bütün vatandaşlarım dinlesinler beni, çok önemli bir konu, birileri köşeyi döndü, birileri de borç batağında çırpınıp duruyor. 5 milyon yurttaşım borç batağında. 2009-2012 yılları arası, ‘ben borcumu ödeyeceğim’ diyen 1 milyon 20 bin kişi var. Zamanı gelmiş, borcunu ödeyememiş. 1 milyon 20 bin kişiye dava açıldı, 525 bin kişi mahkum oldu, bunlardan 89 bini borcunu zamanında ödemediği için hapse girdi, 436 bini şu anda kaçak. Ben neden söylüyorum, Türkiye’yi yarı açık cezaevine döndürdünüz diye, işte bu için. Hiç kimse endişe etmesin.
“SİZ HİÇ İŞSİZ EVLAT VERGİSİ DUYDUNUZ MU?”
Siz hiç işsiz evlat vergisi diye bir kavram duydunuz mu? Bu geldi, işsiz evlat vergisi… Çocuk mezun, liseyi, üniversiteyi bitirmiş, ama işsiz. Diyorlar ki ‘gelip sigorta primi ödeyeceksin, yoksa sağlık hizmeti vermeyiz’. Evlat var işsiz ama baba vergiyi ödeyecek. Çıkıp desinler ki ‘böyle bir şey yok’. 7 milyon işsize ‘genel sağlık sigortası primi’ yatıracaksın diyorlar, 9 milyar lira istiyorlar. Sizi bu vergiden kurtarmak benim boynumun borcudur. Bu nasıl bir vicdan, nasıl bir ahlak, nasıl bir anlayış, bu nasıl bir devlet yönetimi? Ne diyoruz, ‘Yaşanacak bir Türkiye, herkesin aşının işinin olduğu bir Türkiye’ diyoruz. Nasıl yapacağız bunu, üreteceğiz, kazanacağız, hakça bölüşeceğiz.”
“EMEKLİ KARDEŞİM SENDEN HAYIR VE DUANI İSTİYORUM”
11 milyon emekliye sesleyen Kılıçdaroğlu, “Size Ramazan ve Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye vermek benim boynumun borcudur. Bayramda torununa ‘harçlık verecek miyim’ diye düşünmeyeceksin, ‘kurban kesebilir miyim’ diye düşüneceksin. Ben senden bir şey istiyorum, 11 milyon emekli kardeşim sende hayır ve duanı istiyorum. Bütün CHP’liler, sana minnet, saygı duyuyor, bu ülkenin kalkınmasında alın terin var, bizim sana vefa borcumuz var, onu yerine getireceğim ben” dedi. Çalışan emekliler için de, aylıklarından kesilen yüzde 15 sosyal güvenlik destek primini kaldıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu benim namus sözümdür” diye konuştu.
“AİLE SİGORTASINI GETİRECEĞİM, HİÇBİR AİLENİN GELİRİ 720 TL’NİN ALTINDA OLMAYACAK”
Tüm bunları refahı topluma yaymak, üretilen geliri hakça paylaşmak için yaptıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “2015 yılı 17 milyon yoksulumuz var. Namus sözü veriyorum, 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak. Her ailenin güvencesi olacak, aile bizim temel taşımızdır. Aile Sigortasını getireceğim. Hiçbir ailenin geliri 720 TL’nin altında olmayacak, sözüm sözdür. 21. yüzyılın Türkiye’sinde ‘ben yoksulum’ ne demek. Burası Afrika ülkesi mi? 2015’in Türkiye’sinde hiçbir çocuk CHP iktidarında yatağa aç girmeyecek, her çocuk huzur içinde okula gidecek, Aile Sigortası budur” dedi.
“CHP İKTİDARINDA TAŞERON İŞÇİSİ KAVRAMI DİYE BİR KAVRAM OLMAYACAK”
Taşeron işçiliği de bitireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Kamuda çalışan 800 bin taşeron işçisi var. Asgari ücrete mahkum, iş güvenceleri yok, sözüm söz CHP iktidarında taşeron işçisi kavramı diye bir kavram olmayacak. Halen taşeron işçi olarak çalışan bütün işçi kardeşlerim, hiçbir ayrım yapmadan, siyasi görüşünüzü, kimliğinizi, inancınızı sorgulamadan tamamınızı kadrolu olarak işe başlatacağım. 21. yüzyılın Türkiye’sinde CHP iktidarında çağdaş köleliğe izin vermeyeceğiz. Efendim bunu nereden bulacaksınız, parayı zaten devlet veriyor, biz aradan taşeronu çıkartıyoruz. Devlete yük burada sıfır” diye konuştu.
“Asgari ücretle çalışanlar, ayda 949 TL ile ev kirası verenler, çocuk okutanlar size sesleniyorum, 5 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor, size sesleniyorum” diyen Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında asgari ücret üzerinden vergiyi kaldıracaklarını, asgari ücretin net bin 500 TL olacağını kaydetti.
“AYDA 277 LİRAYA TAKSİTLE EV SAHİBİ YAPACAĞIM”
Kılıçdaroğlu, asgari ücretlilerin, yoksul vatandaşın gelirinin en az üçte birini ev kirası olarak verdiğini belirterek, “Bunlar konut sorununu çözemediler, çünkü lüks konut yapıyorlar, benim size sözümdür, arsa payı alınmayacak. Ayda 277 TL sabit taksitle 70 metrekarelik sana ev yapacağım. Bundan kesinlikle emin olmanı istiyorum” dedi.
“ÇİFTÇİ ÜRETSEYDİ SOMA, ERMENEK OLMAYACAKTI”
Çiftçi için de vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, “İki Trakya büyüklüğünde alan son 13 yılda ekilmiyor. Çiftçiye şu güvenceyi veriyorum, ürettiğin ürünün karşılığını alacaksın, devletin vereceği fiyat 1 yıl önceden belli olacak, sen ona göre ekeceksin. Hiçbir şeker fabrikasını özelleştirmeyeceğim, köylü şeker fabrikasında pancarını satacak. Sana mazotu 1,5 TL’den vereceğim, sözüm söz. Mazotun rafineri çıkış karı dahil 1 TL 21 kuruş, çiftçiye 4 TL’den satıyorlar. Yata sıfır vergili veriyorsun, çiftçiye niye vermiyorsun? Çiftçi üretseydi Soma olmayacaktı, Ermenek olmayacaktı, eğer çiftçi üretseydi onların çocukları yetim kalmayacaktı” diye konuştu.
“FAİZLERİN EN AZ YÜZDE 80’İNİ SİLECEĞİZ, ‘OLMAZ’ DİYEN VARSA KARŞIMA ÇIKSIN”
Kılıçdaroğlu, 5 milyon vatandaşımız borç batağında olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Dünyanın faizini ödediler bankalara, tüketici kredisi veya kredi kartı borcu olarak. CHP iktidarında sözüm söz, faizlerin en az yüzde 80’ini sileceğiz, kalan borcu yeniden yapılandıracağız. ‘Efendim bu olmaz’… ‘Olmaz’ diyen varsa karşıma çıksın. İstediği alana davet ediyorum, istediği platforma davet ediyorum onu. 436 bin vatandaşımız hapse girmek için sıraya girmiş durumda, faizi ödeyemediği için. Madem ki ‘Yaşanacak bir Türkiye’ diyoruz, ben bunu sileceğim ve bunun devlete bir kuruş yükü yoktur. Eğer siz banka olarak, 12 milyar TL’lik alacağınızı varlık yönetim şirketine 2 milyar TL’ye satıyorsanız, ben de o 10 milyar TL’nin tamamını sileceğim. Eğer bir ülkede huzur istiyorsan, refah istiyorsan, yaşanacak bir ülke olmasını istiyorsan, sokaktaki vatandaşın sorunlarını çözeceğiz, biz soruları çözmeye kilitlendik. Bunun için sosyal devlet diyoruz.
“İŞSİZLİK KADER DEĞİLDİR”
Bütün işsiz kardeşlerime sesleniyorum, işsizlik kader değildir. Seni işsiz yapan siyasi anlayıştır, seni işsiz yapan rant anlayışıdır, seni işsiz yapan tüketim toplumu yaratandır, seni işsiz yapan Türkiye’yi ürettirmeyendir. Seni işsiz yapan siyaseti çıkar aracı olarak görendir, biz öyle görmüyoruz. Sen işsizsen dönüp hükümete ‘benim işsizliğimi gider ey hükümet’ deme hakkın vardır. Çünkü sosyal devlet budur. Çünkü biz sosyal demokrat bir partiyiz, çıkar peşinde koşmayan bir partiyiz. Çünkü biz kimliği, inancı yaşam tarzı ne olursa olsun, onun sorunlarını ahdetmiş bir partiyiz, Çünkü biz Mustafa Kemal Atatürk’ün onurlu partisiyiz.”
Kılıçdaroğlu’nun bu konuşması sırasında salondan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları yükseldi.
“DEVLET KURUMLARINA SICAK SİYASETİN MÜDAHALE ETMEMESİNİ İSTİYORUZ”
Kılıçdaroğlu, stratejilerinin dördüncü ayağı olarak da bütün kazanımları korumak zorunda olduklarını belirterek şöyle devam etti:
“Demokrasimizi derinleştirmek zorundayız. Kazanımlarımızı korumak ve devamlılığını sağlamak için de sağlıklı ve güçlü, halka hizmet etmeyi şiar edinmiş bir devlet yapılanmasını yeniden inşa etmek zorundayız. Onun için devletteki kurumların tamamının güçlü olmasını istiyoruz, sıcak siyasetin oralara müdahale etmemesini istiyoruz.Demokrasi 4 yılda bir sandığa oy atma değil. Demokrasi aynı zamanda sıcak siyasetin devletin kurumlarına müdahale etmemesi demektir. Eğer siz kalkıp Merkez Bankası’na, Kamu İhale Kurumu’na müdahale ederseniz, BDDK’ya müdahale orada demokrasi yok demektir.
“VERGİ DENETİMİNİ SİLAH OLARAK ASLA KULLANDIRTMAYACAĞIZ”
Devlette liyakatı esas kılacağız, işi ehline vereceğiz, işi ehline vereceğiz ki devlet vatandaşa hizmet edebilsin. Devletin elinde sopa değil, devlet vatandaşına kucak açmak zorundadır. Onun için yeni bir devlet inşası yapacağız. Vergi denetimini silah olarak asla kullandırtmayacağız, Gelir İdaresi Başkanlığı’nı özerk kılacağız. Beni eleştirdi diye, ertesi gün işadamının önüne 50-60 tane vergi müfettişi göndermeyeceğim, söz veriyorum iş dünyası, göndermeyeceğim.
“MİLLETVEKİLİ ONURUYLA ELİNİ KALDIRIP ONURUYLA ELİNİ İNDİRECEK”
Siyasetin hesap vermesi lazım, o açıdan TBMM İçtüzüğü’nü değiştireceğiz, parlamentoyu el kaldırma-indirme mekanizmasının dışına çıkaracağız. Ülkenin sorunlarını çözen parlamento olacak, parlamento ‘Acaba Başbakan ne söyledi, elimi kaldırayım mı, indireyim mi’ diye bir kaygıya kapılmayacak. Milletvekili onuruyla elini kaldırıp onuruyla elini indirecek.
Plan Bütçe Komisyonu dışında Kesin Hesap Komisyonu oluşturacağız, başkanı muhalefet partisinden olacak. Bütçe kaynakları nerede, nasıl harcandı, iktidar muhalefete hesap verecek, çünkü biz korkmuyoruz. Bizim için halka hesap vermek bir namus görevdir, tüyü bitmemiş yetim hakkını korumaktır. Onun için biz muhalefete hesap vereceğiz.”
“SEÇİM BİLDİRGESİNİN ÖTESİNDE BİR VİZYON BELGESİ AÇIKLADIM”
Kılıçdaroğlu, bir seçim bildirgesinin ötesinde bir vizyon belgesi açıkladığını ifade ederken, “Belki de Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Bir ülke nasıl güçlü sosyal devlet olur, açlığın, işsizliği, yoksulluğun olmadığı bir Türkiye nasıl olur, bunu anlattım“ diye konuştu.
CHP iktidarında “Esnaf Bakanlığı”nın da kurulacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bize inanın, güvenin, Türkiye’yi gerçek anlamda uygar dünyanın bir parçası haline getireceğiz. Göreceksiniz demokrasisi gelişmemiş ülkeler Türkiye’ye özenecek. Bütün komşularımızla barış, huzur içinde yaşayacağız, Ortadoğu’ya barışı biz getireceğiz. Neden ‘bize güvenin’ diyorum; CHP bu ülkeye cumhuriyeti getiren partidir, çok partili rejimi getiren partidir, sosyal demokrasiyi getiren partidir, şimdi dördüncü devrime hazırlanacağız, bu ülkeyi bilgi toplumuna taşıyacağız, uygar dünyanın bir parçası haline getireceğiz. Sözüm namus sözüdür” dedi.
İLK 100 GÜN HEDEFLERİ
Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda ise CHP iktidarında yapılacakları takvimlendirdi. İlk 100 gün ve ilk bir yıllık hedeflerini sıralayan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“İlk 100 günde yapacağımız ilk iş, emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye verilmesinin kanunun çıkaracağız. 2, Aile Sigortası Kanununu TBMM’den geçireceğiz, hiçbir ailenin geliri 720 TL’nin altında olmayacak. 3, Kamuda taşeron işçiliğe son vereceğiz, çalışanların tamamı kadrolu işçi olarak görevlerine devam edecek. 4, Kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olanların faizlerin en az yüzde 80’ini çizeceğiz ve bunun düzenlemesini getireceğiz. 5, Siyasi Ahlak Yasasını çıkaracağız, temiz, ahlaklı, zenginleşmeyen, kul hakkı yemeyen siyaseti yeniden inşa edeceğiz. 6, TBMM’de Kesin Hesap Komisyonunu kuracağız, siyasi iktidar millete ve muhalefete hesap verecek.
İLK BİR YIL HEDEFLERİ
İlk 1 yılda ne yapacağız; çiftçiye mazotu 1,5 TL’den vereceğiz. 2, Asgari ücret üzerindeki vergiyi kaldıracağız, net bin 500 TL olacak. 3, Siyasi Partiler Yasası’nı değiştireceğiz, yüzde 10 barajını kaldıracağız, böylece askeri darbe dönemlerinin yasası değişmiş olacak. 4, Hiçbir üniversite öğrencisi ‘benim yurt sorunum var’ demeyecek. Bütün anne-babalara söylüyorum, çocuklarınız en geç bir yıl içinde yurtlarına kavuşmuş olacak. 5, Teşvik sistemini değiştireceğiz, katma değeri yüksek ürün üreten sanayiye özel destek vereceğiz. 6, Vergi ve sigorta pirim borcu olmayan KOBİ ve esnafa, ödedikleri vergi ve sigorta primi kadar bir yıl süreyle sıfır faizli kredi vereceğiz.”
“SEÇİM BİLDİRGEMİZ ONLARIN HAYAL EDEMEYECEĞİ GERÇEKLERLE DOLUDUR”
Kılıçdaroğlu, seçmenden 4 yıl sizden yetki isteyerek, “Açık ve net söylüyorum, bizim vizyonumuz, seçim bildirgemiz onların hayal edemeyeceği gerçeklerle doludur. Bizim vizyonumuz, bizim seçim bildirgemiz sokakta kağıt toplayan vatandaşa da dokunuyor, katma değeri yüksek olan sanayiciye de dokunuyor. Biz yoksulluğu bu ülkede sileceğiz ve sıfırlayacağız. Biz borç altında ezilen 5 milyon vatandaşımızı ayağa kaldıracağız, biz kira belasından bu vatandaşları kurtaracağız. İlk kez açık ve net söylüyorum. Bir siyasal parti belli bir vizyon içinde bir seçim bildirgesini büyük Türk milletine sunmuştur” diye konuştu.
CHP Lideri sözlerini, “Sandığa gideceksiniz, çekinmeden, gurur duyarak, onur duyarak, korkmadan mührünüzü altı okun böğrüne basın. O mühür sizi çocuklarınızın ve torunlarınızın yaşanacak bir Türkiye’ye ‘merhaba’ mührüdür” diyerek bitirdi.
MİLLETVEKİLİ ADAYLARI TANITILDI
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından CHP’nin milletvekili adayları, platformdaki ekranlara özgeçmişleri yansıtılarak tanıtıldı. Öte yandan adaylıktan çekilmekten vazgeçtiğini açıklayan iş adamı Mustafa Baysan da, Mersin 4. sıra milletvekili adayı olarak anons edildi.
Toplantıya Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri ve adaylarının yanı sıra, il başkanları ve örgütler de katıldı.
Odatv.com
