Taksim Meydanı’nın yanı sıra Sıraselviler, Talimhane ve Harbiye’ye gaz ve su yağdıran polis, Divan Oteli’ne girdi. polis Gezi Parkı’nı abluka altına aldı. Polis şiddetine karşı büyük direniş gösteren direnişçiler, TOMA’ların önünde yattı. Direnişçiler, saldırıya havai fişekler ve taşlarla karşılık verdi. Müdahale sırasında çok sayıda direnişçi yaralandı.
Erdoğan’ın Sincan’daki mitingde, Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir” diyerek müdahaleye ışık yaktı. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra polis, direnişçilere “Size yaptığımız son uyarılar.. Yaptığınız işgal eylemine son verin” şeklinde anonslara başladı. Şenlik havasında Taksim Meydanı’nda toplanmış bulunan yurttaşlar “Tayyip İstifa ve Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atarak, polisin tehdidine tepki gösterdi.
Polis saat 20.55 sıralarında meydanda direnişçilerle bütünleşmiş olan halkın üzerine gaz bombası yağdırdı ve TOMA’larla tazyikli su sıktı. Polis, Taksim Meydanı’nda bulunan kitleyi gaza boğarak Gezi Parkı’nın içlerine doğru ilerleyip çadırları söktü.
Taksim Dayanışması'ndan gece açıklaması geldi.
Taksim Dayanışması'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Mahkeme
15 Haziran akşam saatlerinde emniyet güçlerinin Gezi Parkı’na yapmış olduğu baskını kınıyor, kadın, çocuk ve yaşlıların parkta olduğu sırada, plastik mermiler, yoğun gaz ve ses bombaları ile yaptıkları saldırının bir insanlık suçu olduğunu bildiriyoruz.
Saldırı an itibariyle başta Taksim Meydanı ve çevresi olmak üzere tüm yurtta devam etmektedir.
Savaş koşullarında dahi görülmeyecek bir şiddetle yapılan saldırı esnasında Gezi Parkı ve Divan Otel’indeki revirler dahi saldırıya uğramıştır. Şu an ülkemizin dört bir yanında ve İstanbul’un her köşesinde halkımız hükümetin bu saldırısını protesto etmekte ve Taksim’e doğru yürümektedir.
Şu an itibarıyla yapılan saldırının bilançosunu tespit etmeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar defalarca güvenilirliğini yitirmiş valisinden, emniyetine kadar yapılan açıklamalar inandırıcı değildir. Sayısını henüz tespit edemediğimiz gözaltılar ve yüzlerce yaralı ilk elden tespit ettiklerimizdir. Plastik mermi ile vurulanlar, hastaneye gidemeyen onlarca yaralı vardır.
Dayanışma temsilcilerimizin Başbakan ile yaptığı görüşme akabinde; Taksim Dayanışması bileşenleri bundan sonraki sürecin nasıl şekilleneceğini demokratik ve açık bir biçimde tartıştıkları anlarda bu saldırı gerçekleşmiştir. Parkın içinde nasıl bir planlama yapılacağını kararlaştırmaya çalıştığımız ve Taksim meydanında hiçbir gösterinin olmadığı bir anda yapılan bu saldırı gösteriyor ki; Başbakan’ın niyeti bu ülkede toplumsal kutuplaşmayı arttırmak ve halkını ezerek otorite hırsını tatmin etmektir.
Çünkü Taksim Dayanışması olarak herkese açık olan karar alma süreçlerimizde hepsi de ülkemizin meşru ve yasal emek/meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve bütün gönüllü katılımcılarımız olarak haklı ve insani taleplerimizin takipçisi olacağımızı ilan etmiştik. Aynı zamanda Gezi Parkı’nda çadırlarımızı ve kalış biçimimizi düzenleme faaliyetleri ile meşguldük. Bu tablo gerek sanatçı ve gerekse milletvekilleri tarafından kamu görevlilerine iletilmişken yapılan saldırı, bu ülkede kamu düzeninin bizzat siyasi iktidar tarafından bozulduğunu göstermektedir.
Taksim Dayanışması olarak aşağıdaki çağrıları acil olarak yapıyoruz;
1- Emniyet güçlerinin bu vahşi saldırısı durdurulmalıdır. Bu gece ve yarın olacak olaylardan bütünüyle siyasi iktidar sorumludur.
2-Basın kuruluşları açıklamalarımızın halkımıza duyurulması konusunda yardımcı olmalı, halkına savaş açan bir siyasi iktidarın dezenformasyonundan halkımızı korumalıdır.
3- Bu sert polis müdahalesi sonucunda yaralanan yurttaşlarımızın sağlığından endişeliyiz. Gönüllü hekimlerin engellemesi durdurulmalı, 112 ambulans başta olmak üzere mevcut kamu sağlık kurumları acilen güçlendirilmelidir.
4- İstanbul’un her yerinden on binlerce kişi Taksim’e yürümektedir. Halkımızın bu yürüyüşünün engellenmesi mümkün değildir.
16 Haziran 2013
Basından