KATİLLER KORUNUYOR
2 Temmuz 1993 günü Madımak katliamına tanık olanlar ile olaylarda yaşamını yitirenlerin yakınları, o gün yaşadıklarını anlattı. Olaylar sırasında yazar Aziz Nesin ile aynı odayı paylaşan ve son anda kurtulan yazar Lütfi Kaleli, Sivas katliamının elebaşlarının kullanıldığını belirterek “Katiller korundular, şu anda da Avrupa’da Milli Görüş teşkilatının konukları olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Bugünkü siyasi iktidar 7 yılı aşkın süredir iktidarda. Her yıl birçok şey söylenmesine karşın atılabilmiş tek somut adım Madımak’ın kamulaştırılması. Yapılması gereken ise Madımak’ı en kısa sürede utanç müzesine çevirmek için adım atılmasıdır” dedi.
Sivas’ta yaşanan olayların Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirmeye yönelik olduğunu vurgulayan Kaleli, o gün yaşananları “Atılan sloganlar bunu gösteriyordu ancak devlet yetkilileri bununla ilgili en ufak bir şey yapmadı. Olayların çıkmasının ardından Aziz Nesin ile odaya uzatılan itfaiye merdiveninden çıkmaya çalıştık. O dönem Refah Partisi Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak bizi ölüme götürmeye çalıştı. Benim imdat çığlıklarımla sivil bir polisin onu engellemesiyle aşağı indik. Birkaç dakika daha odada kalsaydık dumandan zehirlenecektik” Sözleriyle anlattı. Kaleli, şöyle devam etti:
“Günümüzdeki iktidarının da niyetleri belli. Açık bir biçimde Cumhuriyetin, laik, demokratik yapısını bozmak, yargıyı etkisiz hale getirmek, kendi iktidarlarında şeriat devletine doğru götürüyor, Fethullah Gülenci bir yapılaşma var. Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapmış Şeyh Sait anılıyor. Bunlara karşı olmak için bir olmalıyız ve iktidara gelmeliyiz. Çocuklarımıza aydınlık gelecek bırakmalıyız.
GERÇEK GÜÇLER YAKALANMADIKÇA MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Madımak’ta yaşamını yitiren şair-yazar, bilim insanı Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, Fransız yazar André Gide’in “Gerçeğin rengi gridir’ sözünü anımsatarak “Sivas öyle bir yangın ki aydınlanmadığı sürece bu gerçeklik halen kirlenmiş gri olmaya devam edecek. Olayın arkasındaki gerçek güçler, unsurlar, provokatörler yakalanmadıkça ve birtakım insanlar tarafından korunduğu sürece bizim adalet, hak arayışımız devam edecektir” dedi. 2 Temmuz 1993 günü Madımak’taki kalabalık grubun “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” şeklinde sloganlar attığını anımsatan Eren Aysan, “Anayasamızın ilk maddesinde ‘Türkiye devleti bir cumhuriyettir, değiştirilemez’ deniliyor. Sivas’ta yaşananlar hem hukuksuzluk, hem de rejim karşıtı bir hadisedir. Rejime yapılmış en büyük suçlardan biridir” açıklamasını yaptı. 17 yıl boyunca Madımak Oteli’nin müze olması için mücadele ettiklerini anımsatan Aysan, şöyle devam etti: “Devlet Bakanı Faruk Çelik ‘Peki müze olursa müzede kimler ne şekilde yer alacaklar’ dedi. Utanç müzelerinin dünyada birçok örneği var. Sivas’ta da öldürülen insanların yapıtları bir müze oluşturmaya yeter de artar bile. Bu yıl Sivas’ta düzenlenecek kitlesel mitinge de katılamayacağım. Duygusal olarak bunu kaldıramayacağım için mitingde olmayacağım.”
CHP’liler Sivas’a gidiyorCHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce başkanlığında 15 milletvekilinden oluşan CHP heyeti, Madımak’ın hesabını sormak için yarın Sivas’a gidiyor. CHP MYK üyesi, Manisa Milletvekili Şahin Mengü, 2 Temmuz 1993 gününün Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçtiğine dikkat çekti. Sivas olaylarının katliamdan öteye laik Cumhuriyete, demokrasiye ve hukuk devletine bir başkaldırı olduğunu kaydeden Mengü, şöyle dedi: “Din ve inanç adına toplumu bölmeye, kamplaştırmaya çalışan, barışa, kardeşliğe darbe vurmak isteyenler her zaman olmuştur. Sivas katliamının yapıldığı zamanda katliamcılara destek veren devlet yetkilileri, belediye başkanları ve bazı gerici şeriatçı siyasi anlayışın uzantıları bugün iktidardadır. İktidarın Çorum, Maraş, Sivas ve Madımak katliamlarını unutturmak için içi boş sözde Alevi açılımları ile Alevilere şirin gözükme çabası içinde olduğunu ibretle görmekteyiz.”
Cumhuriyet