bu acının arkasından ‘’becerisiz yada ettiklerinin hesabını vermekten korkup kaçan iktidar sorumlularından tek birisi bile bir devlet görevlisi yapması gereken ve yakışanı yapamadı ve onun adı kamu vicdanını rahatlatacak olan ve yerlerine geleceklerin ibret alması açısından ‘’görevden onurluca istifa edip çekilmekti…
Bu laikiyle yapılamadı.. 17 Aralık 2013, dışa sarkan ve savrularak kamu vicdanına inip sızlatan yolsuzluk olaylarının akabinde, adı geçen kişiler sarmaş dolaş oldular.. İstifadan sakınmalarının asıl nedeni de, halka hesap verme korkusu olarak düşünülemez mi.?
Görevde olduklarında benzeri olaylarda kamu vicdanını rahatlatacak davranışlar sergileyen politikacıların ‘’Almanya Japonya vs dünyanın bir çok ülkesinde görüldü.. Ancak, Türkiye’miz de ‘’suç da ihmalde hep ‘’alın yazısı kader deyip olağan sayılabiliyor…
Gezi ve Taksim eylemlerinin yıl dönümüne şunun şurasında az bir zaman kaldı. Öldürülen 7 Alevi gencin katilleri destek buldu, yetmedi Okmeydanı Cem evi avlusuna Uğur KURT’a sıkılan kurşun, Ayhan YILMAZ’’ın öldürülmesinin vebalı ve hesabı kimlere sorulacak?
Bu canlarımızla Soma şehitlerimizi anmak ve mevcut iktidarın ayrımcı politikasını kınamak için ‘’ülkesini seven ve tüm dünyaca insanı laik olduğu yerde görmek özlemini çeken herkes, ‘’31 Mayıs 2014’’ meydanlarda olacak… Tutum ve ilkelliğiyle dünyaca tanınıp kınanan bir idarenin devlet kurumlarını oy sayısıyla zapt etmek çağımıza yabancıdır ve hukuki değildir diyoruz..
Gerilere bakıldığında onca aydın insanlarımızın katillerini gizleyip cinayetlere ‘’meçhul deyip zamanı kullanıp sıyrıldık demek boşu boşunadır diye düşünüyoruz..
Dünya’ca emeğin bayramı ‘’1. Mayıs Türkiye emekçisine ‘’eza ve ceza ile zindan edildi.. Emekçiler ve Türkiye deki değişik dil ve inançların varlığının iki dudak arkasında dışlanıp ısırılması da yenilecek yutulacak cinsten kesinlikle değildir diyoruz..
Saygılarımla..