ZURNANIN SON DELİĞİ : ATMALILAR İLKÖĞRETİM OKULU

Fikirlerin ne zaman nerede nasıl ortaya çıkacağı belli olmaz.Her fikrin oluşmasını sağlayan bir davranış vardır elbet.Atmalılar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma  Derneği öncülüğünde İstanbul’dan Kazım BAŞIBÖYÜK, Şemsettin POLAT, Rüştü ASLAN ve Kemal YALÇINKAYA’ nın sunduğu destekle, öğrencilere çanta , kırtasiye , ayakkabı ve giysi yardımıyla  başladı. Kömürlük köyünde “Sigarayı Bırak Eğitime Katkı Sun “ solaganı ile yola çıkarak öğrencilere verilen destek dayanışma ruhunu pekiştirdi. Atmalı iş adamları neden kalıcı bir eser bırakmayalım diyerek bir yol haritası çıkardılar. Atmalılar Dernek Başkanı M. Ali BAŞIBÖYÜK İstanbul’ a giderek Atmalı iş adamlarıyla bir toplantı yaparak okulun yaptırılması düşüncesini paylaştı.   Bu görüşten yolla çıkarak Atmalılar Derneği  Yönetim Kurulu öncülüğünde uygulama sürdürme kararı aldılar. Doğduğu topraklara bir eser bırakmak için en iyi seçeneğin  okul olacağı düşüncesinde ki Atmalı iş adamları görüş birliğine vardılar. Öylede yaptılar.Okulun adı Atmalılar İlköğretim Okulu olarak kararlaştırılmıştı

Atmalı iş adamları başta Şemsettin POLAT, Seyfettin POLAT, Kazım BAŞIBÖYÜK, Rıza TAŞDÖVEN ve Hüseyin TAŞDÖVEN’ in büyük maddi katkıları ile lokomotif güç oluşturuldu. Hazırlanan protokol Şemsi POLAT’ ın öncülüğünde Malatya Valiliğinde imzalanarak yolla çıkıldı. Başlangıçta hayata geçirilmesi oldukça güç görünen, bir çok kişinin uygulamasının mümkün olmadığını düşündüğü bu proje, dernek yönetimi ve iş adamlarından aldığı destekle projenin peşine düştü. Uygulamada bürokrasi tarafından destek yerine köstekte bulsa da yolla çıkılmıştı bir kez. Atmalı iş adamları doğdukları topraklara borcunu bir eğitim yuvası yaptırarak ödemek istiyorlardı. Geçmişte herkes zor koşullarda okudukları için böylesi bir proje onlara sevinç ve heyecan katıyordu.

04.01.2006 da bölgeye gönderilen Müfettiş Kamil GÖK yaptığı incelemeleri 05.03.2006 da tamamlayarak birilerinin yönlendirilmesiyle olacak “Her ne kadar Atmalılar yüzde 75 olarak yapsa da devletin vereceği yüzde 25 hebadır” deyip olumsuz rapor verir. Dernek Başkanı Mehmet Ali BAŞIBÖYÜK “peki müfettiş bey elinizi vicdanınıza koyup söyleyin çevreyi de gezdiniz okul yapımı için en uygun bölge neresi?” dediğinde vicdanıyla baş başa kalan Müfettiş Kamil GÖK “Tabi ki okulun yeri Kömürlük köyü ama benim olumlu rapor verme şansım yok” deyip çaresizliğini saklayamaz. Raporun olumsuz olması Atmalıların şevkini kırsa da geri adım atmayı asla düşünmeden yoluna devam ederler. Bir kez yolla çıkılmış doğdukları topraklara bir eser bırakmayı bunun da okul olmasını kafalarına yazmışlardı.

Bu çalışmalar sürerken dönemin Arguvan Kaymakamı Cevdet ATAY Atmalıların yapacağı okulun önünü kesmek için aldıkları bir kararla acele olarak Eymir köyüne bir okul yapma için harekete geçer. Gösterilen yerde Kasım 2006 acele ile temel atıp yapılan okula 150.000 TL sı harcanarak Şehit Astsubay Birol AKIN ismi verilir. Nede olsa burası en azından Türk köyüdür. Atmalıların yapacağı okul Kürt köyünde olacağından rahatsız olanlar için bu bir başarı sayılacaktı.

Malatya Milli Eğitim Müdürü Mehmet BULUT , Oruçdede den sonraki köyleri gömemezlikten gelerek hazırladığı raporda “yörenin okula ihtiyacı yok” diye valiye bilgi vermiştir. Kısacası Şotik (Çobandere) Bırik (Yoncalı) ve Çakmak köylerini yok saymıştır. Dernek Bakanı M. Ali BAŞIBÖYÜK okul için valiye çıktığında bu raporla karşılaşır. Dernek başkanı daha önce tespit ettiği öğrenci sayısını listesiyle valiye sunarak “sayın valim bu bölgede elli bir öğrenci mevcut servis olmadığında yüzde 50 sini kaymakam karşılayarak özel servis taşımaktadır buradaki köyleri neye dayanarak yok saydınız” deyince vali “hanginiz doğru söylüyorsunuz?” deyince Başkan M. Ali BAŞIBÖYÜK “sayın valim ben doğru söylüyorum” deyince vali kızarak milli eğitimim hazırladığı dosyayı masada fırlatarak tepkisini belli eder. Daha sonra Sevgi köprüsünün açılışını yapan Vali İbrahim DAŞÖZ’ e çekilmiş bir fotoğrafı armağan edilince vali bey “bu insanlar mütevazı insanlar her ne kadar rapor olumsuz olsa da ben yüzde 75 Atmalılar ve yüzde 25 devlet desteğiyle yapılmasını yetkimi kullanarak onaylıyorum” der.27.12.2006 da Atmalılar ilköğretim Okulunun yapımı için onay alınır. Daha sonradan “nasıl olsa yüzde 75 olunca yapamaz bundan vazgeçerler” düşüncesiyle Atmalılar İlköğretim Okulu vali tarafından bu şekilde onaylandığını öğrendiğimizde pek şaşırmadık.

Onay alındıktan sonra Atmalılar Dernek Başkanı bütün enerjisini bu yola kanalize ederek çalışmalara başladı. “Bir Çocuk Değişir Dünya Değişir” deyip bir tuğla koymak isteyen herkesin kapısını çalarak okulun yapımı için destek istendi. Eğitimin değerini bilen herkes imkanı dahilinde bize yardımcı olurken bu çalışmalarımızı ve heyecanımızı gören Malatya da ki otopark çalışanı cebinden çıkardığı 5 TL’yi vererek sunduğu katkı dahi unutulmaz bir destekti. Başta bu projenin yapımına inanmayan herkes bina yükseldikçe bakış açısını da değiştirip katkılarını esirgemediklerine tanık olundu. 19 Mayıs 2007 de temeli atılan okul büyük bir dayanışma içinde iki yıl süren bir çabadan sonra 19 Mayıs 2009 da tamamlandı. Devlet vermesi gereken yüzde 25’i tam olarak vermese de okul 2009 ve 2010 öğretim yılına hazırdı.

Çevre düzenlenmesi, asansör yapımı için ayrılan paranın yarısı kullanılacaktı. Asansörün rayları takılıp elektrik panoları takılmayacaktı. Kalan para ile okulun çevre düzenlemesine harcanıp en azında okulun bahçesi çamurdan kurtulmuş olacaktı. İl Genel Meclis üyesi Naki DÜZOVA bahçenin çamurdan kurtulması için tüm harcamaları cebinden karşılayarak yapmasına rağmen bu para kendisine ödenmedi. Devletin ödemesi gereken yüzde 25 yaklaşık 250.000 TL sına tekabul ediyordu. 187.000 TL ödese de kalan 63.000 TL paranın akıbeti belli olmadı. Para neden verilmediğine dair bir açıklamada gelmedi. Okul için ayrılan paranın hangi alanlarda harcandığını tespit etme şansımız yoktu.

Okulun yüzde 75’i tamamlanınca Dernek Başkanı M. Ali BAŞIBÖYÜK o günkü Malatya Valisi İbrahim DAŞÖZ’ i ziyaret ederek okulun geldiği aşamayı anlatır. Vali İbrahim DAŞÖZ “Malatya da yüz tane okul yapılsa Atmalıların Okulu yüz birinci sırada yer alır. Kısaca senin anlayacağın zurnanın son deliği var ya, o okul  zurnanın son deliğidir . Biz yüzde 75’ i yaparak bunlar yapamaz dedik.” deyip tepkisini ortaya koyar. Dernek Başkanı M. Ali BAŞIBÖYÜK  gülümseyerek “sayın valim Cumhuriyet döneminde bize verdiğiniz zor bir görevdi. Atmalılar bunu onurla ve gururla yaptı. Atmalılar isterse her yıl bir okul yaparlar ama vatandaş soruyor neden yüzde 51 değil de yüzde 75 biz cevap veremiyoruz” dediğinde Vali İbrahim DAŞÖZ “Siz bu okulu kerhen yaptınız şimdi ne olacak” deyip sorarken Cumhuriyet tarihinde açılışını yaptığı okulun kapanmasına seyirci olarak tarihe geçecekti. Halkın yüzde 75 katkılarıyla yapılan bir okul için “ZURNANIN SON DELİĞİ” diyerek tarihe geçti.  Böyle tarihe geçmesinin daha da manidar olacağını düşünüyorum. 2009 ve 2010 öğretim yılında Atmalılar İlköğretim Okulu açılınca Eymir köyünde ki Şehit Astsubay Birol Akın İlköğretim Okulu yeterli öğrencisi olmadığından dolayı kapanması gerekiyordu. Daha önce üç derslik olarak aceleyle yapılan okul sınıfları bölünerek sekiz sınıfa çıkartılsa da öğrencilere çağdaş bir eğitim sunma imkanı olması önemli değildi. Önemli olan Atmalılar okul yapmasın önünde engel olsun anlayışı vardı. İlin en büyük mülkü amiri yöresin de yaşayan insanlara bu pencereden baktığı sürece demokrasinin nasıl yerleşeceğini merak etmemek elde değil. Okulu ziyaret eden müfettişten okula bilgisayar verilmesini talep ettiklerinde  “biz size okul yapmak için izin verdik ya daha ne istiyorsunuz” diyen bir anlayışın ülkeye ne kazandıracağı merak konusu. Oysa 15+1 bilgisayar laboratuarı verilmesi gerekirken gurbetçilerin yurtdışında gönderdikleri bilgisayarlar kullanılmakta. Yani yüzde 75 vatandaş yüzde 25 devlet destekli okul yapımı için izin verip lütfetmişler de biz bunun değerini bilmemiş oluyoruz.

 Tüm olumsuzluklara rağmen 2009 ve 2010 öğretim yılında 96 öğrencisiyle eğitime başlayan Atmalılar İlköğretim Okulu SBS (Seviye Belirleme Sınavı) de 6. sınıflardan Ali Haydar BAYAR 474 puanla birinci, 8. sınıfta Sevilay ÇIPLAK 425 puanla Arguvan da birinci olarak “Zurnanın son deliği” olmayı kabul etmemişlerdir.  Okul yapılırken “Bir Çocuk değişir Dünya Değişir” umudumuz halen devam etmektedir. Belki de bu okulda çıkacak bir öğrenci demokrasinin gerçek anlamda bu ülkeye gelmesini sağlayacağını umuyoruz. Bel ki sayın Vali İbrahim DAŞÖZ de bu demokrasiden nasiplenecektir.Bunca insanın dayanışmasını örnek alıp bir daha hiçbir okul için bu talihsiz kelimeyi kullanmayacağını umuyoruz. Geçen sene hizmetli olarak çalışan iki kişiye hiç bir ödemenin yapılmaması neyle açıklanır bilemiyorum. “Madem ki okulun yüzde 75’ini  siz yaptınız hizmetlilerin ücretini de siz ödeyin”  vatandaş “devlet nerede?” derse biz ne dememiz gerektiğini de bize söylerseniz en azında söylenecek sözümüz olur.

 İnsanlar dünyaya gelirken kimse sormuyor “sen hangi ırktan, hangi renkten ve hangi inançtan olmak istiyorsun?” diye. Dünyaya gözünü açanların bir kısmı ne kadar şanslı ise bir kısmı da bu kadar şansız. Alevi ve Kürt  olmak doğuştan şansızlığı da beraberinden getiriyor. Umarım bir gün gerçek anlamda demokrasi bu ülkeye gelir de herkes doğuştan aynı şansa sahip olur. Bu güzel dileklerimizle  2010 ve 2011 öğretim yılının bütün okullar  için hayırlı olmasını diliyor hiçbir eğitim kurumu için “Zurnanın Son Deliği”  deyip, insanlar ve kurumlar arasında ayrım yapılmamasını bekliyoruz.

                                                                            Rıza PARLAK

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
- 14 yıl Önce

Yazınızdan anlaşıldığı kadarıyla, devlet okul yapmanızı istememiş, siz inadına yapmışsınız. Dernek başkanı M. Ali Başıböyük valiye "Atmalılar bunu onurla ve gururla yaptı. Atmalılar isterse her yıl bir okul yaparlar ama vatandaş soruyor neden yüzde 51 değil de yüzde 75 biz cevap veremiyoruz" demiş. Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği soruya: Hızlı bir değişim ve açılım dönemindeyiz. Sözkonusu okulun öğrencilerinin tamamına yakını Alevi ve Kürt köylerinden geliyor. Hazır sayın Başbakan Erdoğan da Almanya'da "Asimilasyon insanlık suçudur" dedi. Şimdi, bu öğrenciler Başbakan'ın söylediklerinden cesaret alarak "Asimile olmak istemiyoruz. Anadilimizde eğitim istiyoruz" diyerek boykot yaparlarsa ne olacak?

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56