5 Temmuz 2015 günü bir fazıl say rüzgârı esecek Arguvan’da.
Binler-On binler dinleyecek evrensel müziğin üstadını.
Yüz Binler-Milyonlar, bütün dünyada Arguvan ismini telafuz edecek Fazıl Saydan dolayı.
“Göbeğini taşıyan adamlar” sözüyle o günkü ve bu günkü Türkiye’nin sosyal ve ekonomik durumunu bir çift kelimeyle anlatmıştı, Fazıl Say.
Aynı zamanda aç gözlü doyumsuz, vurdumduymaz bir sınıfıda telafuz etmiş oldu.
Fazıl Say’ın Arguvan’a gelmesi, Arguvan’ın yaşayacağı en büyük onurlardan biridir.
İnşallah, sözde devrimciler her şeyde olduğu gibi bu organizasyonu da kendi gelecekleri için siyasi ranta çevirmezler.
Her açılışta, her etkinlikte mikrofonu eline geçirip mangalda kül bırakmayanlar bu organizasyonu anlamı dışına çıkarmazlar.
İyiki varsın Fazıl Say.
İyiki “Arguvan Köyüne geliyorsun”.Bir televizyon kanalında yanlışlıkla söylediğin “Arguvan Köyünde de Konser vereceğim” sözü Arguvan’ı en güzel şekilde anlatıyor.
Sanat bir toplumun insanca yaşaması niçin olmazsa olmazlardan biridir.
Fransız Devriminde ayaklanan yoksullara Kraliçe Marie Antoinette “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler demiş”.
Arguvan’ın doğal hayatının darmadağın edildiği, Eğitimde Malatya sonuncusu. Çiftçi, Besici ve Esnaf iflasın eşiğinde. Çekirgeler yaylacıların ve Arıcıların kanını emiyor. Avcılar av sezonunun açılmasını bekliyor. Soğukpınar gözleri gidiyor. Madenciler gümbür gümbür dinamitler patlatıyorlar.
Bizim sözde temsilciler ise saz çalıp türkü söyleme organizasyonundan başka hiçbir şeye karışmıyorlar.
Yukarıda da belirtmiştim.
Kültür ve sanat toplumsal farkındalığı ve tepkiyi uyandırmak için çok önemlidir.
Fakat Kültür ve sanatı uyutma aracı olarak kullanırsanız. Birde buna futbolu eklerseniz işte o zaman vay Arguvan’ın haline.
Umarım bu etkinliğe Hekimhan Belediyesini ve Maden Şirketleri ile Avcı derneklerini davet etmemişdirsiniz.
Çünkü…