‘’Sultan Sinemilii Horasan'dan Anadolu'ya Koca Seyit, Mir Seyit, Seyit Mençek ve Musa Hardi adlarındaki zatlarla birlikte gelmiştir. Bu adlardan ilk üçü, Ağuiçenler ocağının aynı adla anılan üç kolunun atası kabul edilen kişilere aittir. Musa Xardi ise aynı söylenceye göre Maraş yöresindeki Atmalılar'm atasıdır'' İbrahim Sinernillioğlu ile özel görüşme kayıtları, 2005 yazı.
Yukarıdaki alıntı ' KIRKBUDAK' dergisinin 6 sayısından, AYFER KARAKAYA'nın, Av. İBRAHİM SİNEMİLLİOĞLU'undan aldığı kayıtlıdır.
Sinemilli Aşireti ile Atmi/Atmaneki tarihin her döneminde beraber yaşamışlardır, beraber kararlar alarak hareket etmişlerdir. Bunun sebebi ise Sinemilli Aşireti’nin inançsal ağırlığıdır. Sinemilli Aşireti ileri gelenleri hem Sinemilli Aşireti yöneticileri hem de Ağucen Ocağı temsilcileridir. Atmi/Atmaneki Aşireti inançsal olarak Ağucen ocağına bağlı olduklarından dolayısı ile Pirleri Sinemilli Pirleridir.
Ağucen Ocağının serecesi deri üzerine yazılı olup, hala muhafaza edilmektedir. Atmi/Atmaneki Aşireti tarihini yazacak olan saygıdeğer insanlarımıza naçizane önerim, Ağucen Ocağı seceresini mutlaka incelesinler… Her iki aşiret hem Horasan’da hem de bu topraklarda beraber yaşayıp, kader birliği yapmışlardır.
Av. İbrahim Sinemillioğlu ve İbo Dede’nin Oğlu Pir Şıxo ile konuyu tarayan geniş röportajlarım vardır.
Cengiz Han Moğollarının, Mezepotamya’da yarattığı büyük sarsıntının oluşturduğu büyük alt/üst oluşumu sonucu Atmi/Atmaneki Aşireti’nin Horasan’dan kopup gelen ilk Dedemiz Musi Xardi, Sinemilli
Pirleri ile Keban’ın Piran köyüne gelirler.
Aşiretlilerime önemli bir haber vereyim. Dedemiz Musi Xardi’nin bahçesi hala Musi Xardi adıyla günümüzde anılmakta. Piran köyünde şu an mevcut olan bahçe ‘’Bağçayi Musi Xardi’’ adıyla anılmakta. Yani ilk dedemizin bahçesine ulaştık. İkinci haberim, Musi Xardi Dedemizin mezarı Galli Ispayon Yaylasında bir çevirmenin içerisinde ziyaretlerinizi beklemektedir. Kürtlerde atayı unutturmamak için kutsiyet bahşedilme geleneği burada devreye girmiş ve atalarını çok uzak geleceklere taşımak için türbesi ziyaret olarak kabul edilmiştir.
Aşiretimizin sekizyüz yıllık tarihini alacakaranlıkta görüyoruz. Aşiret tarihsel süreçte büyük toplumsal alt/üst oluşlar nedeni ile dağılıyor. Birbirimizi kaybediyoruz.
Birbirimizi kaybedişimiz çok acı ve hüzün verici.
Birgün Malatya’daki Atme Jor Kolundan bir grubun eline bir gazete haberi geçiyor ve Urfa Atmanileri haberi müthiş heyecanlandırıyor. Arayışlar, telefonlar derken Urfa Atmanileri ile telefon bağlantısı kuruyorlar.
ŞOK OLUYORLAR, SEVİNÇLERİ YÜKSEKLERE TAŞIYOR! Geçen yıl adını Urfalı amcaçocuklarımızın yerel ağzından alan ATMANİ VAKFI resmileşti. Vakıfın resmileşmesi için altı sene uğraştık. Çok stres ve üzüntüler yaşadık/yaşatıldı. Bu vakfın kurulması için ben şahsen diğer arkadaşlarım gibi çok efor harcadım. Onun içindirki Aşiretimin Vakfının önemini bilenlerdenim (bu ibareyi koyarken çok da düşündüm). Vakfımız her aşiretlim için önemli olduğu kadar benim için de önemli. Benim ve halkım için önemli olandan vazgeçemem. Bu Vakıf falanca kişinin değildir, Her aşiretlinindir. Aşiret içerisinde kimsenin farklı imtiyaz hakkı yoktur, herkes eşittir.
Her Atmi/Atmaneki Aşiretli Vakfını korumak ve katkı sunmakla mükelleftir. Kimsenin Vakfı küçük düşürme hakkı yoktur. Böyle bir hakkı kendinde bulan ise ‘’BİZ’’ demeyip ‘’BEN’’ taşımaktadır. Atmani Vakfı kimsenin düşünce, inanç ve kişisel menfaatlerine alet edilemez. Bu vakfın sahipleri onurlu, haklının yanında haksızın karşısında duran bir halktır.
Derken Urfamızdan bir ses yükseldi. Ara verilen Geleneksel Büyük Buluşmanın 5.sinin Urfa’da yapılacağı haberi…
Bu haber büyük heyecan yarattı. Ama herkesimde heyecan yarattı. Halkımızda, derneklerimizde ve Vakfımızda heyecan yarattı. Urfa’da toplanıldı, kararlar alındı.
Tertip Komitesi Başkanı Reşit Babacan’ın duyuruları ve titiz çalışmaları motivasyon yaratıyordu… Atmani Vakfı ile işbirliği içerisinde büyük bir şenliğe hazırlanırken birde duyduk ki ayrışma olmuş.
İşte bu üzücü…
Kimseyi yargılama hakkım yok, haddime de değil…
Benim ve Aşiretlim için önemli olan kimin haklı kimin haksızlığından çok, her iki tarafın bir araya gelerek sorunu kendi aralarında tatlıya bağlamalarıdır.
Kol kırılır yen içinde…
Birliğimize halel getirmesin kimse…
Erdemli insanlar hataları düzeltirler… Yüksek insanlar, engin yaşayanlardır…
Kimse ‘’Dediğim dediktir’’ mantığı ile çelişkileri sürdürmasin.
Uzlaşı istiyoruz, uzlaşı sağlanamasa bu yara gelecekte tazelenir ve aşiretin birliği bozulur. Birbirimiz zaten zor bulduk, bu durumda kimsenin AYRIŞMA yaratmaya hakkı yoktur. Atalarımızın ruhunu incitmeye hakkımız yoktur. Birleştirici ve bütüncül davranmalıyız. Buna mecburuz.
Tüm aşiretlilerime derim ki ‘’kimse yorumlarla taraf olmasın ama uzlaşı için mücadele versin.
Tertip Komitesi Başkanı Reşit Babacan’da, Atmani Vakfı Başkanı Kemal Düzova’da Aşiretimizin güzide evlatlarıdır. Her ikisini buluşmaya davet ediyorum.
Sn. Kemal Düzova Urfa’yı ziyaret etmişti. Reşit Babacan da yanına bir heyet alarak İstanbul’a gelsin. Yanına Seyhun Bozdağ, Mehmet Demir Atmalı ve başka arkadaşlarını da alıp, bir amcaoğlu ziyareti yapsa ne olurki? Hatta beni de yanına istese seve seve giderim.
Gelin hep beraber düzeltelim.
Düzeltme girişiminde bulunmayanlar ileride vebal altında kalırlar.
ÇAĞRIMDIR:
1- Büyük buluşmamızın üzerindeki kara bulutları atalım ve Urfa toplantısını barış ve uzlaşı şenliğine dönüştürelim. YENİ BEYAZ BİR SAYFA açıp yola koyulalım.
2- Baxçayî Musi Xardi’nin, bahçesini satın alalım ve bir AŞİRET ANITI dikip belirleyeceğimiz bir günde her sene büyük toplantı yapalım.
3- Galli Ispayon Yaylasındaki Musi Xardi Türbesini yapalım.
Tüm Aşiretim İnsanına içten saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
Bin selam olsun.
05.08.2019/mehmet ali çabuk
ATMİ/ATMANEKİ AŞİRETİ
Paylaş