ARGUVANLI MEHMET GÜLER’DEN “EĞİTİM UĞRUNA”

“Hiç defteri kitabı olmamış” Mehmet Güler’in artık bir kitabı var. Mehmet Güler’in yazı ve şiirlerinin olduğu kitabı Arguvan ve Köyleri Eğitim Kültür Vakfı tarafından yayımlandı.

Mehmet Güler’i Arguvan Türkü Festivali’nde okuduğu “Selma ve Elma” şiiriyle tanıdım. O gün “Selma’nın Öyküsü”nü de anlatmıştı. Hem şiiri hem de öyküyü “Eğitim Uğruna” adlı kitapta bulabilirsiniz.
Arguvan ve Köyleri Eğitim Kültür Vakfı’nda “Eğitim Uğruna” adlı kitabını da görünce…
Sizler de tanıyın istedim Mehmet Güler’i…
130 sayfalık kitapta bir ömür var.
Mehmet Güler, 1932 yılının sıradan bir temmuz gününde, hem de tarlada dünyaya geldi. Doğduğunda asker olan babasını 5 yaşına geldiğinde kaybeder.
İlkokulu bitirir zor da olsa…
Sanat okuluna yazılır. Çalışkanlığı ile öğretmenleri tarafından arkadaşlarına örnek gösterilir.
Okulda yaşanan tatsız olaylar…
Sonrası uzun hikaye…
Malatya Valisi’ne de gider… Milli Eğitim Müdürüyle görüşülür, sonuç alınamaz.
Okumaya kararlıdır, hemen pes etmez. Trenle, at arabasıyla ve çoğu zaman da yürüyerek Ankara’ya ulaşır. Ankara yolunda hep hayaller kurar… Düşüncelerinde yalnızca okumak vardır.
“Ankara’ya gider gitmez İsmet Paşa’nın köşkünü soracağım, beni hemen köşke götürecek, İsmet Paşaya haber verecekler. O, ‘Getirin çocuğu, göreyim’ diyecek. Beni görür görmez de, ‘Hoş geldin evladım, söyle isteğin nedir?’ diyecek. Ben de bütün isteklerimi söyleyeceğim. İsmet Paşa çok sevinecek. ‘Aferin’ diyecek, gözlerimden öpecek, oradakilere emirler yağdıracak. Bu çocukla gidin, ne lazımsa alın, gerekeni yapın, artık benim evladım sayılır diyecek. Adamları da beni çarşıya götürecekler, okul için en iyisinden bir takım elbise, ayrıca giymek için elbise, iç çamaşırı, birkaç gömlek, çanta, ayakkabı aldıktan sonra hamama götürecekler. Temizce yıkanacağım, sonra yatacak bir yer gösterecekler. Bir gün okul açılacak, okula başlayacağım. Sırayla ortaokul, lise, sonunda tıp, hukuk fark etmez üniversite… Benim için ikisi de önemli olduğu için İsmet Paşa hangisini derse ona girerim. Mezun olduğum zaman tayinim için de yine İsmet Paşa karar verir.”

İkinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü günlerdir, o günler. İsmet Paşa ile görüşemez. Hayallerini gerçekleştiremez. 12 yıl aradan sonra köyüne döner.
Askerliğini yapar, evlenir ve sürekli çalışır.
İçinde okuma arzusu hiç bitmez.
Sık sık öğrencilerin okula giriş ve çıkışlarını izler.
Hiçbir zaman mal mülk peşinde olmamıştır, yalnızca hayalindeki işe ulaşmak istemiştir.
Mehmet Güler, istediği kariyere ulaşamadı belki ama mücadelesiyle, “Eğitim Uğruna” adlı kitabı okuyacak herkese örnek olacak…
Okumak, her zaman içinde bir ukde olarak kaldı Mehmet Güler’in… Çocuklarını okutan ailelere de bir başka sevgiyle baktı: “… bir zamanlar çocuklarını hele de kızlarını okutmak istemeyen Narmikan Köyü halkından şimdi kadın-erkek onlarca öğretmen, mühendis, doktor, kaymakam, avukat, onlarca da üniversite öğrencisi var. Bunları gördüğüm için çok mutluyum. Onlarla gurur duyuyorum.”

Mehmet Güler 10 kıtalık “Oku Yavrum” adlı şiirinin son kıtasında
“Çocukların olur, torunların olur
Onların sorunu seni bulur
Bu dediklerimi unutma ne olur.
Ben okuyamadım, sen oku yavrum,” der, tüm içtenliğiyle…
Kitapta Mehmet Güler’in çeşitli konularda yazdığı yazılar ve şiirler yer alıyor. Kitabı edinebilirseniz, mutlaka okuyun! Hatta okutun…

Son sözü Mehmet Güler’e verelim. Mehmet Güler, “Arguvan İnsanını Tanımak Gerek” adlı şiirinde yüreğindeki hasreti dökmüş dizelere…

“Arguvan’ı nasıl anlatsam size?
Arguvan’ı görmek değil,
Arguvan insanını tanımak gerek
Arguvan bizim ilçemiz.
Her karış toprağında var izimiz.
İstanbul’dayız ama
O topraktadır gözümüz.
Arguvan’ı görmek değil,
Arguvan insanını tanımak gerek.
(…) ”